Bedende sürekli kusur aramak psikolojik bozukluk işareti olabilir
Uzman Klinik Psikolog Sinem Erdoğan, halk arasında ‘beden algısı bozukluğu’ olarak adlandırılan beden disformik bozukluğunun, kişinin vücudunda herhangi bir kusur olsun ya da olmasın bu durumu problem haline getirmesi olduğunu söyledi. Sosyal medyadaki beğenilme arzularının da kişilerin beden algılarında değişimlere sebep olduğunu ifade eden Uzm. Klnk. Psk. Erdoğan, altta yatan asıl nedenin psikolojik bozukluk olabileceğini belirterek uyarılarda bulundu.
Beden disformik bozukluğu olan bir kişinin vücudunun bir bölümünü ya da tamamını problem haline getirebileceğinin altını çizen Uzm. Klnk. Psk. Erdoğan, “Defalarca estetik yaptırsa da, son halinden memnun olmayacaktır. Çünkü problem kişinin estetik yaptırdığı bölgesinde değil altta yatan psikolojik durumundadır. Bu durum zamanla kişinin sosyal ortamlardan kaçmasına sebep olmaktadır. Bunun temel sebebi kusur buldukları bölgenin bir başkası tarafından da beğenilmeyeceğini ve alay edileceğini düşünmeleridir” şeklinde konuştu.
Beden algısı bozukluğu yaşayan kişilerin genellikle psikiyatristlerden çok dermatologlara, iç hastalıkları uzmanlarına, hatta sıklıkla plastik cerrahlara başvurduğunu işaret eden Uzm. Klnk. Psk. Erdoğan, bu sebeple toplumda yaygınlığın tam olarak saptanamadığına dikkat çekti.
Toplum temelli epidemiyolojik çalışmalarda bozukluğun görülme sıklığının yüzde 0.7-2.4 olarak bildirildiğini ifade eden Uzm. Klnk. Psk. Erdoğan, “Beden algısı bozukluğu, genellikle ergenlik döneminde başlamaktadır ve ilerleyen zamanlarda özkıyım düşüncelerine sebep olabilmektedir. Bu sebeple bir uzman tarafından tanı konması ve tedavi edilmesi hayati derecede önem taşımaktadır” dedi.
Beden disformik bozukluğunun nedenlerinden bahseden Uzm. Klnk. Psk. Erdoğan, “Genetik faktörler, özgüven eksikliği, çevresel faktörler ve psikolojik problemler hastalığın meydana gelmesindeki temel nedenlerin başında gelmektedir” diye konuştu.
Hastalığın farmakoterapi, dinamik psikoterapi, bilişsel davranışçı terapi gibi yöntemlerle tedavi edildiğini söyleyen Uzm. Klnk. Psk. Erdoğan, “Farmakoterapi, kişinin psikiyatrist tarafından belirlediği ilaç grubu ile sağlanmaktadır. Dinamik psikoterapi ile hastanın simgelediği çatışmalar anlaşılır ve geçmişteki ailesel etkiler saptanmaya çalışılarak kişiye içgörü kazandırılmaya çalışılır. Bilişsel davranışçı terapide ise sistematik duyarsızlaştırma, tepki geciktirme ve kaçınılan durumların sistematik olarak üstüne gitme gibi yöntemler uygulanmaktadır” ifadelerini kullandı.
Günümüzde teknoloji çağının getirmiş olduğu yenilikler kadar problemlerin de olduğuna dikkat çeken Uzm. Klnk. Psk. Erdoğan, önerilerini ise şöyle sıraladı:
“Özellikle sosyal medyanın getirdiği görülme, beğenilme arzuları kişilerin beden algılarında değişimlere sebep olmaktadır. Bu da kişilerde üzüntü, utanç, kaygı gibi duyguların artmasına sebep olmaktadır. Yapılan araştırmalar sonucunda medyanın etkisiyle kişilerin beden algıları ve benlik saygılarının etkilendiği tespit edilmiştir. Siz de bedeninizle olduğundan fazla uğraşıyorsanız ve bozulmalar olduğunu düşünüyorsanız, geç kalmadan ruh sağlığı çalışanlarına başvurmanınız öneririz.”